Skip to main content

Damla Yağcı bir Mimar, yapı biyoloğu ve Yapı Biyolojisi Öçüm Teknikeridir (IBN- Institut für Baubiologie und Nachhaltigkeit). IBN’nin partner enstitüsü YBE (Yapı Biyolojisi ve Ekolojisi Enstitüsü) de dahil olmak üzere İzmir/Türkiye bölgesinde çalışmıştır. Birkaç yıldır Weissenburg/Bavyera’da bir enerji danışmanlık şirketinde çalışmaktadır. Bu röportajda kendisiyle heyecan verici kariyerini ve Türkiye ile Almanya’daki iş dünyası farklarını konuşacağız.

Soldaki görsel: Ev içinde ahşap koruyucu malzemelerinin incelemesi/Gunzenhausen 2024

Sağdaki görsel: 2012 yılında mimari proje sunumum / İzmir Turist Gemi Limanı

Şu anda profesyonel olarak ne yapıyorsunuz?

Şu anda Weißenburg’da bulunan ve aynı zamanda IBN yapı biyolojisi danışmanlık merkezini de içeren enerji danışmanlık şirketi “Stefan Holz-Energieberatung GmbH”de mimar ve yapı biyoloğu olarak çalışıyorum. Mimar olarak projeler çiziyorum ve enerji danışmanlarına çizimlerle destek oluyorum. Yapı biyoloğu ve yapı biyolojisi ölçüm teknisyeni olarak kirletici ve küf ölçümleri yapıyorum ve ölçümler, sonuçlar ile yenileme önerileri hakkında raporlar oluşturuyorum.

Türkiye’de yapı biyolojisinden nasıl haberdar oldunuz?

İzmir’de mimari restorasyon üzerine yüksek lisans yaptığım sırada IBN’nin partner enstitüsü YBE’yi duydum ve orada iki günlük yapı biyolojisi temel eğitimini tamamladım. YBE ile tanışmanın hayatımı ve hedeflerimi tamamen değiştirdiğini söyleyebilirim.

En çok keyif aldığınız iş hangisi?

Üniversitede aldığım mimarlık eğitimi çok kaliteliydi. Öğretmenlerimizin çoğu farklı ülkelerden geliyordu ya da çok seyahat etmiş ve bireysel tasarım anlayışına sahip mimarlardı. Bu bize birçok farklı proje ve tasarım yaklaşımı hakkında bilgi edinme fırsatı verdi. Soru sormayı, sorgulamayı ve birçok şeyi yeniden düşünmeyi öğrendik. Bir yandan elbette hepimiz Zaha Hadid ya da Renzo Piano değiliz, ancak bu farklı düşünme yeteneği şu anda kirletici madde ve küf ölçümleri konusunda daha fazla gelişmeme yardımcı oluyor.

Kirletici madde ve küf ölçümleri yapmaktan, müşteri soru ve sorunlarının temeline inmekten ve örneğin kirletici maddeleri azaltmak veya daha da iyisi önlemek için çözümler geliştirmeye çalışmaktan gerçekten keyif alıyorum. Aynı zamanda enerji hesaplamalarının yapıldığı bilgisayar programlarını da tanıyorum.

Türkiye’de sağlıklı ve sürdürülebilir inşaat ne kadar rol oynuyor?

Sürdürülebilirlik Türkiye’de uzun yıllardan beri gündemde olan bir konu. İlgili sertifikalara sahip çok sayıda enerji verimli bina var. Yapı biyolojisinin Türkiye’de yaygınlaşması büyük ölçüde YBE’nin sayesinde gercekleşmiştir. YBE ve DYMD (Doğal Yapı Malzemeleri ve Yöntemleri Derneği)’nin çalışmaları sayesinde sağlıklı ve doğal binalara olan talep arttı. Sektördeki işbirlikleri arttı ve yeni malzemeler ve teknik çözümler ortaya çıktı. Ne yazık ki Türkiye’de şu anda çok fazla yapı biyoloğu yok. Kirletici madde ve küf ölçümlerinin profesyonelce ve ölçüm standartlarına uygun olarak yapılabilmesi için ekipman ve laboratuvarlara ihtiyaç var. Talep artmaya devam ederse gelecekte buna uygun yatırımlar yapılacak ve yapı biyologlarının sayısı artacaktır.

Türkiye ile Almanya arasında planlamacılar açısından ne gibi farklılıklar var?

En büyük fark iş planlarının detaylandırılmasında yatıyor. Ön planlama, yani planların oluşturulması, mimari tasarıma dair iyi fikir veren calışmalardır ve Türkiye’de de oldukça önemlidir. Ancak uygulamada yollar birbirinden ayrılıyor ve planlamacılar sıklıkla bunun temel nedeninin Türkiye’deki eğitim sisteminin daha çok üniversite diplomasına yönelik olduğunu, ancak vasıflı işçiliğin öğretilmediğini belirtiyorlar.

Soldaki görsel: Ev içinde uçucu organik bileşiklerin ölçümü/Gunzenhausen 2024

Sağdaki görsel: Restorasyon projesi sırasında yerinde inceleme/2018 İzmir/Alsancak’ta Levanten konağı

Almanya inşaat sektöründe Türkiye’den neler öğrenebilir?

Türkiye’de genel olarak inşaat sürecini aksatmamak için inşaat sürecinde hızlı karar vermek mümkün. Almanya, pragmatik çözümler konusunda Türkiye’den daha fazla cesaret göstermeyi öğrenebilir.

Türkiye inşaat sektöründe Almanya’dan neler öğrenebilir?

Almanya’daki inşaat sektörü, mevcut DIN standartları ve inşaat yönetmelikleri nedeniyle çok iyi gelişmiş ancak aynı zamanda biraz katı. Türkiye’de bireysel tasarıma daha fazla yer var ki bu bir yandan iyi bir yandan da ucuz görünümlü tasarımların yaratılmasına daneden oluyor. Türkiye şu sözü Almanya’dan öğrenebilir: “Ucuza inşa edemeyecek kadar fakiriz”.

Türkiye ile Almanya arasında daha iyi işbirliği için ne gibi seçenekler görüyorsunuz?

Büyük bir potansiyel var çünkü her iki ülkenin de avantajları ve dezavantajları var ve iletişim eksikliği bulunmamakta. Türkiye’de inşaat sektörüne yönelik geliştirilen yeni girişimlerin birçoğu ne yazık ki finansal ya da teknolojik sorunlar nedeniyle hayata geçirilemiyor. Üniversiteler ya da derneklerle yapılacak işbirlikleri verimli sonuçlar doğuracaktır. İki ülke arasında yapı biyolojisi, sürdürülebilirlik ve doğal yapı malzemeleri üretimi alanlarındaki temas 30 yılı aşkın bir süredir mevcut ve yaklaşık 5 yıldır istikrarlı bir şekilde yoğunlaşıyor. Ayrıca Türkiye’de kirleticiler ve küf ile ilgili çok az yasal düzenleme bulunmaktadır. Bu konuda Almanya ile işbirliği çok önemli olacak.

Gelecekteki profesyonel planlarınız neler?

Yeni bir ülkede yeni bir hayata başlarken birçok hedef gelişiyor. Yeni bir başlangıç ​​gibi… Şanslıyım ki etrafım harika insanlarla dolu ve yeni mesleki hedefler belirleme fırsatına sahibim. İlk hedefim kirleticiler ve küf konusundaki bilgimi geliştirmek. Müşterilerimizden gelen sorularla deneyim kazanma fırsatım oluyor. Her vaka benzersizdir ve bu nedenle ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Her durumda kesin değerlendirmeler yapmaya ve bireysel olarak uygulanabilir çözümler bulmaya çalışıyorum.

Mesleki kariyerimdeki temel hedefim yapı biyolojisi konusundaki bilgimi derinleştirip genişletmek ve kendi projelerimi hayata geçirmektir. Bu hedeflere ulaşabilmek için eğitimime devam etmeye, Bavyera Mimarlar Odası ile ilişkilerimi güçlendirmeye ve yasal düzenlemeler konusunda kendimi daha da geliştirmeye çalışıyorum.