Kentleşmeye doğru dünya çapında bir eğilim yaşanıyor, bu nedenle kentsel konut mimarisi öne çıkıyor. Diğer taraftan zamanımızın güncel sorunu: Sağlıklı bir yaşam sürdürme fırsatlarındaki eşitsizliktir. Barınma sağlığın en güçlü sosyal ve çevresel belirleyicilerinden biridir. Buradaki önemli soru şudur: Bugün şehirde sağlıklı bir apartman dairesini kim karşılayabilir?
Sağlıklı ve aynı zamanda herkes için uygun fiyatlı konut, zamanımızın en büyük sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlarından biridir.
Ne tür bir sağlıktan bahsediyoruz?
Sağlık farklı bağlamlarda nasıl ortaya çıkar?
Yapısal özellikler ile sakinlerin sağlık eylemleri arasındaki hangi etkileşimler önemlidir?
G. Engel 1977’deki Nature yayınında sağlığı üç boyutta tanımlar. Biyolojik, psikolojik ve sosyolojik. Örneğin sağlığın biyolojik boyutu toksik sağlık etkilerine sahip kirleticilerden etkilenir. Sağlık bir varsayılan veya bir meta değildir alınıp verilmez, bu nedenle varlığın sürdürülmesi yaklaşımından çok her zaman günlük yaşamda insanlar tarafından ve insanlarla birlikte üretilir. Topluluk tarafından sağlanan koşullar (yapılar dahil) sağlığın üretilmesinde önemli etkendir.
Sağlığın temel belirleyicileri, insanların kültürel, sosyal, ekonomik ve çevresel yaşam koşulları ve bu koşullardan etkilenen sosyal ve kişisel davranışlardır. Sağlığın teşviki ve geliştirilmesi, insanları sağlığı etkileyen altta yatan faktörler üzerinde kontrol kazanarak kendi sağlıklarını kontrol etmelerini sağlar. Odaklanılması gerekenler: Hastalık yerine sağlık, risk faktörleri yerine insanın kapasitesi ve içsel kaynakları, bireylerden çok bağlamlardır.
Yapılı ortamlar yarattıkları etkileşim alanları veya ortaya çıkardıkları potansiyellerle davranışlarımızı değiştirebilir. İnsan mekan etkileşimi sağlığımızı da fazlasıyla etkileyebilir. İnsanların sağlıklı olmalarını kolaylaştıran sağlıklı bir fiziksel ve sosyal ortam, sosyal eşitsizliklerin azaltılmasını ve eşit fırsatların teşvik edilmesini sağlar. Kullanıcılar sağlığı geliştiren binaların planlanması, gerçekleştirilmesi ve sürdürülmesinde daha fazla rol oynamalıdır.
Genel politika sağlığın teşvik edilmesi olmalıdır. Toplumsal boyutta sağlığı destekleyen hayat tarzları oluşturmalıyız, kuruluşlar da sağlık hizmetleri vermeli ve/veya bu yöndeki toplum eylemlerine destek sağlamalıdır. Bireyler de kişisel yetenekler geliştirmelidir.
Sağlığı teşvik eden yapının sosyal yönlerini gelecekte daha iyi düşünmek ve dolayısıyla mimarlığın ve yapı biyolojisinin “herkes için daha sağlıklı yaşam koşullarına” katkısını daha da güçlendirmek için bazı fikirler verdiğimi umuyorum.
Prof. Dr. Dr Thomas Abel